Sosyal yaşantımızda her an hayatımızı radikal yönden etkileyecek kararlar almaya mahkum edilerek, zoraki seçimler yapmaya mahkum bırakılırız. Sanki aldığımız kararlar bizim sorumluluğumuzda, bizim isteğimizle, sanki bizim talebimizle imiş gibi çeşitli yönlendirmeler ve empoze edilme teknikleri ile hipnoz halinde kararlar almaya devam etmekteyiz. Buna rağmen alt belleğimiz ne kadar kirli olduğunu bilmeden kararlarımızı özgür iradeyle aldığımız fikrine sığınarak, hürlüğün verdiği konforun tadını çıkararak, demokrasi’yanür hale gelmiş olan kandırılma içgüdüsünün farkında olmadan yaşamaya devam etmekteyiz. Bütün bu na özgür yaşam gidişatımızın içinde, kendi iyiliğimiz ve bunalımı giderme adına atılan en güzel adım haline gelen sanal Chat Siteleri ortamı, dil, din, ırk, mezhep ayrımı yapılmaksızın sosyal atılımlar yapabildiğimiz belki de en hür platform haline gelmiştir…

Çağımızın vebası haline gelen stres kavramı, hemen bütün hayatları olumsuz etkilediği gibi, anatomik ve ruhani hallerimizi de etkisi altına alıp, hem psikolojik, hem de fiziki sağlığımızı radikal biçimde etkileyen en önemli etken haline gelmiştir. Her birey kendi hayatının efendisi olduğunu ve kararlarını kendisinin sorgulayabildiğini düşünerek zamanını harcarken, hayata dair mecburi yaptırımların gölgesinde eriyip giden hayatlarını stres egemen yapıya kurban vermektedir. Bütün bu ruh sıkıcı getirilerle dolu yaşam felsefesinde, tek yapabildiğimiz zamanı ve mekan seçimlerini kaçamak saatlerde kendimiz belirleyebiliyor olmamızdır. Sosyal dayatmaların ve mecburiyetlerin izin verdiği süreçlerde, bedava chat sitelerinın derin mevzularına kendimizi vererek, genel yaptırımlar bankasının esaret hesabında biriken stres dolu yapımızı gevşetebilme şansı tanınmıştır…

İster istemez çevre etmenlerin gölgesinde birey yada bağımlı olarak hayatımızı idame ettirmekteyiz. Bu kavramların ince çizgisinde saklı olan hür irade kavramı, birey olabilme yolundaki en büyük gölge haline gelmektedir. Bu iki keskin kavramı birbirinden ayıran çizgi, ya birey olup kendi kararlarının çizgisinde hayat sürdürmek, ya da çevre etmenlerin simsiyah gölgesinde kararlar alarak, bağımlı olarak asalak yaşamaktır. Var olabilmek ve var edilmek arasındaki farkın derinliği, içsel kararlarla yada dış etken kararları olarak önümüze sunulmuştur. Farkında olarak yada farkında olmadan derilen kararlarla atılan adımların, nasıl yaşamak istediğimiz konusunda verilen önemli kararlar olduğu açıktır. Hayatımız boyunca bu kararları almak zorunda bırakılmış olduğumuz gerçeği, her hangi seçim yapmak zorunda bırakılmadığımız Sohbet Sitelerini neden tercih ettiğimize acık bir örnek teşkil etmektedir…