Chat sitelerinin kazandırdıklarının başında elbetteki güzel dostluklar geliyor. Dert ortaklığı, yarenlik, romantik ilişkiler diye kazandırdığı insan sayısı çoğalıyor. Bunun yanında oyunlu sohbet sitelerinin sağladığı eğlence ve genel kültüre dair bilgiler de kazanımların arasında yer alıyor. Oyun kanallarında sorulan tarih soruları bilgilerimizi taze tutarken, tahmin etmeye çalıştığımız kelimeler, kelime dağarcığımızı genişletiyor.
Bir diğer kazanım ise psikolojiye, sosyolojiye ve hatta kültürel antropolojiye meraklı iseniz mobil sohbet siteleri size gayriresmi bir gözlem alanı sağlıyor. Belki buradan sağlanan doneler ile bilimsel bir makale yazmak, bir teori savunmak ya da bilime dayalı bir kitap yazmak mümkün değil fakat kendi adınıza, kendi imkanlarınızla merak ettiklerinizi incelemek mümkün. Hani yetmiş iki milletten insan var derler ya, tam olarak öyle. Hayatın her döneminden, her sosyoekonomik gruptan, hemen her kıtadan ve her kültürden insanlar bir kaç kelime ve bir kaç tık ötenizde oluyor. Örneğin; Türkiye’nin farklı şehirlerindeki insanlar hakkında yapılan genellemelerin doğruluğunu sohbet sitelerinde büyük bir ölçüde test etmek mümkün. Farklı sosyoekonomik gruplardan insanların bir araya geldiklerinde diyaloglarının aldığı hal ile aynı gruptan insanlar bir araya geldiğinde diyalogların gidişatını karşılaştırmak mümkün. Mobil chat siteleri haricinde bu kadar farklı insanları bir arada bir ortamda toplamanın külfetsiz bir yolu yok. Ya maddi olarak büyük yatırımlar gerektirir ya da çelik gibi kuvvetli sinirler ve aşırı hoşgörü, iyi niyet. Maddi külfetini denklemden çıkarsak dahi, hoşgörünün çok çabuk tüketildiği, iyi niyetin ise ahmaklık sayıldığı 21. yüzyılda bu kadar çok insana ulaşıp, hayat hikayelerini öğrenmek neredeyse profesyonel olmayıp, sadece bu konulara ilgili bizler için imkansız.
Son olarak, kazandırdığı insanlardan sonra en önemli kazanım ise hoşgörü ve sabır. Bu kadar çok insanın bir arada olduğu ortamlarda kaçınılmaz bir öğrenme hali sürüyor. Ne kadar çok insan, ne kadar çok hayat hikayesi dinlenir ve öğrenilirse o derece anlayışlı ve empati yeteneği yüksek kişiler olarak devam ediyoruz kendi hayatlarımıza. Bu dünyada böyle yaşayan, şöyle düşünenler de varmış diyebiliyor ve onların pencerelerine dair fikir sahibi oluyoruz. Belki sevmiyoruz, hemfikir olmuyoruz ama saygı duymayı öğreniyor, kendi konforlu alanımızdan bir nebze uzaklaşmış oluyoruz. Bizi büyütmenin en kestirme yolu da hayata baktığımız pencereyi genişletmek değil mi zaten?

D.T.